icon

Makale Detay

Konu : ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN MEVDUAT

Tarih : 26 Mayıs 2021

ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN MEVDUAT

1 – İlgili Yasa ve Yönetmelik Maddeleri

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62. Maddesine göre;

“Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir.

Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir

Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.” hükmü getirilmiştir.

Maddenin 3.fıkrasına istinaden de 01.11.2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır. Anılan yönetmeliğin 8.maddesi ile bazı şartlar öngörülmüş olup, ilgili madde bakımından 01.11.2012 tarihli ve 28454 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile bazı değişiklikler yapılmıştır.

Söz konusu yönetmeliğin ilk halindeki 8.maddesinin (2) ve (3) numaralı bentlerine göre;

“Bankalar bir takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan ve tutarı 50 Yeni Türk Lirası ve üzerindeki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahiplerini, başvuruda bulunmadıkları takdirde hesaplarının Fona devredileceği hususunda, izleyen takvim yılının Ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla uyarmak zorundadır. Söz konusu mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar ile tutarı 50 Yeni Türk Lirasının altındaki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar Şubat ayının başından itibaren bankanın kendi internet sitesinde liste halinde üç ay müddetle ilan edilir. Banka, söz konusu listelerin kendi internet sitesinde ilan edildiği hususunu, Şubat ayının onbeşinci gününe kadar ülke genelinde yayım yapan tirajı en yüksek iki gazetede iki gün süreyle ilan eder. İnternet sitelerinde ilan edilen listeler, bankalar tarafından eşzamanlı olarak ayrıca Fona gönderilir. Fon bu listeleri Nisan ayının sonuna kadar konsolide edilmiş olarak kendi internet sitesinde yayınlar.

 

İlan edilen zamanaşımına uğramış her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan Mayıs ayının onbeşinci gününe kadar hak sahibi veya mirasçıları tarafından aranmayanlar, faiz ve kar payları ile birlikte Mayıs ayı sonuna kadar Fonun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaki hesaplarına devredilir. Bankalar, bu durumu, hak sahiplerinin kimlik bilgileri, adresleri ve haklarının faiz ve kar payları ile birlikte ulaştıkları tutarlar gösterilmek suretiyle düzenlenecek bir liste ile devir tarihinden itibaren bir hafta içerisinde Fona bildirmekle yükümlüdür.”

 

Yönetmeliğin yukarıda alıntılanan bentlerinde yapılan 01.11.2012 tarihli değişikliğe göre ise;

Bankalar bir takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan ve tutarı 50 Türk Lirası ve üzerindeki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahiplerini, başvuruda bulunmadıkları takdirde hesaplarının Fona devredileceği hususunda, izleyen takvim yılının Ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla uyarmak zorundadır. Söz konusu mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar ile tutarı 50 Türk Lirasının altındaki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar Şubat ayının başından itibaren bankanın kendi internet sitesinde liste halinde dört ay müddetle ilan edilir. Banka, söz konusu listelerin kendi internet sitesinde ilan edildiği hususunu, Şubat ayının onbeşinci gününe kadar ülke genelinde yayım yapan ve ilan talebi tarihinde Basıİlan Kurumu listelerindeki tirajı en yüksek ilk beş gazeteden ikisinde Basıİlan Kurumu aracılığıyla iki gün süreyle ilan eder. İnternet sitelerinde ilan edilen listeler, bankalar tarafından eşzamanlı olarak ayrıca Kuruluş Birliklerine ve Fona gönderilir. Kuruluş Birlikleri ve Fon bu listeleri Mayıs ayının sonuna kadar konsolide edilmiş olarak kendi internet sitesinde yayınlar.

İlan edilen zamanaşımına uğramış her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan Haziran ayınınon beşinci gününe kadar hak sahibi veya mirasçıları tarafından aranmayanlar, faiz ve kâr payları ile birlikte Haziran ayı sonuna kadar Fonun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaki veya Fon Kurulu tarafından belirlenecek bankalar nezdindeki hesaplarına devredilir. Söz konusu hesap, emanet ve alacakları devretmekle yükümlü bankalar, bu durumu, hak sahiplerinin kimlik bilgileri, adresleri ve haklarının faiz ve kâr payları ile birlikte ulaştıkları tutarlar gösterilmek suretiyle düzenlenecek bir liste ile devir tarihinden itibaren bir hafta içerisinde Fona bildirmekle yükümlüdür.

2 – Devre İlişkin Yönetmelik Maddelerinin Somutlaştırılması

 

TMSF’ye devir işleminin yapıldığı tarihe göre 2008 ila 2013 yılları arasında (yönetmelik değişikliğinin 6 ay sonra yürürlüğe girmesi hükmünden dolayı) zamanaşımına uğrayan mevduatlar için yönetmeliğin ilk hali, 2014 yılı ve sonrasına ait işlemler için ise yönetmeliğin değişik hali esas alınmaktadır.

 

Bu maddedeki şartları somutlaştıracak olursak mevduatın zamanaşımına uğrayarak TMSF’ye devri için karşımıza 4 ayrı şart çıkmaktadır. Yapılacak somutlaştırmada, yönetmeliğin ilk hali için 2009 yılındaki bir devir işlemine göre örnek verilmiş, yönetmeliğini değişik hali için ise 2018 yılındaki bir devir işlemine göre örnek verilmiştir.

 

Buna göre 2009 yılında (Elli TL üzerindeki) bir mevduatın zamanaşımına uğradığından bahisle TMSF’ye devredilmesi için ilgili banka tarafından aşağıdaki şartların yerine getirilmiş olması gerekir.

 

            1 - 31.01.2009 tarihine kadar hesap sahibine iadeli taahhütlü mektup gönderilmiş olması

2 - 01.02.2009 tarihinden itibaren 3 ay süre ile ilgili bankanın kendi internet sitesinde, anılan mevduatın zamanaşımına uğrayacağının ilan edilmesi

3 - İlgili bankanın kendi internet sitesinde ilan yapıldığı hususunu, 15.02.2009 tarihine kadar ülke genelinde yayım yapan tirajı en yüksek iki gazetede iki gün süreyle ilan etmesi

  4 - 15.05.2009 tarihine kadar aranmayan mevduatı, 31.05.2009 tarihine kadar TMSF’nin T.C. Merkez Bankası’ndaki hesabına devretmesi

Yönetmeliğin değişik haline göre 2018 yılında (Elli TL üzerindeki) bir mevduatın zamanaşımına uğradığından bahisle TMSF’ye devredilmesi için ise ilgili banka tarafından aşağıdaki şartların yerine getirilmiş olması gerekir.

 

            1 - 31.01.2018 tarihine kadar hesap sahibine iadeli taahhütlü mektup gönderilmiş olması

2 - 01.02.2018 tarihinden itibaren 4 ay süre ile ilgili bankanın kendi internet sitesinde, anılan mevduatın zamanaşımına uğrayacağının ilan edilmesi

3 - İlgili bankanın kendi internet sitesinde ilan yapıldığı hususunu, 15.02.2018 tarihine kadar ülke genelinde yayım yapan tirajı en yüksek beş gazetenin ikisinde iki gün süreyle ilan etmesi

  4 - 15.06.2018 tarihine kadar aranmayan mevduatı, 30.06.2018 tarihine kadar TMSF’nin T.C. Merkez Bankası’ndaki hesabına devretmesi

3 – Devre İlişkin Yönetmelik Maddelerinin Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirilmesi

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki; Bankalar birer güven kuruluşu olup mudiden aldığı parayı güvenle saklamak ve istenildiğinde yine mudiine iade etmekle yükümlüdür. En hafif kusurlarından dolayı sorumluluğuna gidilebilecek bankaların, yönetmelikte belirtilen ve şekil şartı olan prosedürün tamamını eksiksiz olarak yerine getirmeleri elzemdir. Bu husus, Yargıtay kararlarında açıkça belirtilmiştir. Belirtilen prosedüre riayet edilmemesi halinde yapılan devir işlemi yönetmeliğe aykırı olacak ve ilgili bankanın sorumluluğuna gidilerek, devredilen mevduatın hak sahibine iadesi talep edilebilecektir.

Uygulamada bankaların bahse konu prosedürden olmak üzere; kendi internet sitelerinde ilan yaptığı ve aranmayan mevduatı süresi içinde TMSF’ye devrettiği görülmektedir. (Mevduatın süresinden önce TMSF’ye devri ile ilgili olarak şimdiye dek sadece bir örnek karşımıza çıkmıştır) Uygulamada sıklıkla karşılaştığımız ve bankalarca yerine getirilmeyen hususlar; iadeli taahhütlü mektup ve gazete ilanları konusunda yaşanmaktadır.

a) İadeli Taahhütlü Mektup Gönderilmiş Olması Hususu: Yönetmeliğin her iki halinde de Ocak ayı sonuna dek söz konusu mektubun gönderilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Yönetmelikte belirtilmemesine rağmen, Yargıtay kararları ile söz konusu mektubun muhatabına ulaştırılması veya mektubun muhatabına ulaşmaması (adres değişikliği veya vefat sebebiyle) halinde ise ilgili bankaca bu yönde araştırma veya çalışma yapılması gerekliliği belirtilmektedir. Bu niteleme, yukarıda da belirttiğimiz üzere bankaların birer güven kuruluşu olup, mudiden aldığı parayı güvenle saklamak ve istenildiğinde yine mudiine iade etmekle yükümlü olmasının sonucudur.

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2014/10606 E., 2014/17766 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere; "davacıya gönderilen ihtarın bila tebliğ dönmesinden sonra Bankaca tebligatın yapılabilmesi için herhangi bir girişimde bulunulmadığı, davacının Mernis yerleşim yeri adresinin araştırılmadığı, Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligatın yapılmasına çalışılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı Bankanın tebligat koşulunu sağlamadığı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." denilerek bu hususa vurgu yapılmıştır.

Hatta aynı dairenin 2014/16771 E., 2015/11821 K.sayılı ilamında müteveffa hesap sahibinin mirasçılarına ulaşılması bakımından şu şekilde karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davacıların murisine gönderilen ihtarın bila tebliğ dönmesinden sonra Bankaca tebligatın yapılabilmesi için herhangi bir girişimde bulunulmadığı, davacıların murisinin Mernis yerleşim yeri adresinin araştırılmadığı, Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligatın yapılmasına çalışılmadığı ve bu sebeple de hesap sahibinin ölü olduğunun tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı Bankanın tebligat koşulunu sağlamadığı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.”

Karşılaştığımız bir olayda; mevduat sahibinin reşit ve ehil kız kardeşine tebliğ edilen iadeli-taahhütlü mektuba rağmen, aşağıda belirteceğimiz tirajı en yüksek gazetede ilan şartına riayet edilmediği için ilgili bankanın sorumlu olduğu yönünde hüküm kurulmuştur.

b) Gazete İlanı Hususu: Yönetmeliğin ilk halinde “tirajı en yüksek iki gazetede iki gün süre ile” ilan şartı getirilmiş iken, yönetmeliğini değiştirilmiş haliyle “tirajı en yüksek beş gazetenin ikisinde iki gün süre ile” ilan şartı mevcuttur.

Devrin gerçekleştiği yılın Ocak-Şubat ayı verilerine göre en yüksek tirajlı gazeteler Basın İlan Kurumu aracılığı ile öğrenilebilmektedir. Uygulamada (özellikle 2008 ila 2011 yılları arasında gerçekleştirilen devirlerde) bankaların pek çoğunun bu hususa dikkat etmediği ve tirajı daha düşük gazetelerde ilan verdiği görülmüştür.

İlanların en yüksek tiraja sahip gazetelerde ve iki ayrı gün (yani toplamda 4 adet ilan) yapılmasının istenmesinin sebebi; zamanaşımına uğramak üzere olan mevduatın sahibine bir şekilde ulaşılabilme amacına matuftur ve yine bankaların birer güven kuruluşu olmasının sonucudur. Uygulamada bazı bankaların toplamda 4 adet ilan verilmesi gerekirken toplamda 2 ilan ile yetindiği görülmüştür.

Yapılacak gazete ilanlarının her yıl Şubat ayı başı ile Şubat ayının onbeşinci günü arasındaki 15 günlük dilimde yapılması gerekir. Uygulamada bazı bankaların 15 Şubat tarihinden sonra ilan vermiş olduğu görülmüştür.

Uygulamada karşılaştığımızı belirttiğimiz hususlar, yapılan devrin yönetmeliğe aykırılığı sonucu ile karşılaşmıştır.

4 – Yargılamaya Ait Küçük Bilgiler

Görevli mahkeme; mevduat sahibi şahıs ise Tüketici Mahkemesi’dir. Mevduat sahibi şirket ise Ticaret Mahkemesi’dir.

Yetkili mahkeme; hesabın bulunduğu şubenin yargı çevresindeki mahkeme veya ilgili bankanın genel müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesidir.

Faiz konusundaki talebimiz; devrin yapıldığı tarihten itibaren mevduatın cinsi TL ise avans faizi, mevduatın cinsi döviz ise 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine istinaden devlet bankalarınca ilgili dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi olmuş ve yargı organlarınca da kabul görmüştür.