icon

Makale Detay

Konu : 15 YIL 3600 PRİM GÜN SAYISINI DOLDURARAK EMEKLİLİK

Tarih : 17 Şubat 2015

15 YIL 3600 PRİM GÜN SAYISINI DOLDURARAK EMEKLİLİK

ŞARTLARI NELERDİR?

4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır.

 

Yasa ile Pirim ödeme gün sayısı ile Sigortalılık süresini tamamlayan sigortalıya, kendi isteği ile işten ayrılması halinde , Yaşını doldurmasını beklemeden   kıdem tazminatı alma hakkı tanınmıştır. Yani kıdem tazminatının alınması için mutlaka emekli aylığının bağlanması gerekmemektedir.

Dolayısıyla yaşlılık aylığı hak kazanmamakla birlikte , yaşlılık aylığı için yeterli sigortalılık süresi ( 15 yıl) prim ödeme gün sayısı ( 3600 gün) tamamlayan işçiler sözleşmesini fesh ederek kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar.

 

BU HAKTAN YAYARLANMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?

Bu haktan yararlanmak için işçinin Sosyal Güvenlik Müdürlüğüne;Emekli olmaya hak kazandığını veya 1475 sayılı iş kanunun 14. Maddesinin birinci fıkrasının beş numaralı endi gereği 15 yıl sigortalılık süresi ve en az 3600 gün prim ödeme gün sayılarını tamamladığına dair bir yazı alması gerekir.

Kıdem Tazminatı Talebine  ilişkin  SGK’ya verilecek dilekçe örneği

 

TC

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA

……………….Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/………………Merkezi’ne

 

Konu: Kıdem Tazminatı Esas Yazı

Kurumunuzda…………………..sigorta sicil numarası ve ……………………..TC Kimlik numarası ile işlem görmekteyim. 1475 sayılı iş kanunun 14.maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği , dilekçe tarihi olan ../../.... Tarihi itibariyle , 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün pim ödeme süresinin bulunduğuna  ilişkin bir yazının tarafıma verilmesini arz ederim.

 

ADRES:                                                                        Ad Soyadı-İmza

 

  

2- Bulunduğu yer Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan ilgili yazı cevabını alan işçinin bu yazıyı da ekleyerek işyerine vereceği bir istifa dilekçesi ile Kıdem Tazminatı ödemesini de talep etmesi gerekir. 

 

İş Yerine Vereceğiniz İstifa Dilekcesi örneği

 

………………………….

…………………………………………………….Şirketi’ne/Müdürlüğü’ne

 

Şirketinizde ../../.…tarihinden bu yana ………………..sigorta sicil numarası ile ve …………………………TC Kimlik numarası ile 4/A kapsamında sigortalı olarak çalışmaktayım.1475 sayılı iş kanunun 14.maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği ../../... tarihi itibariyle , 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün pim ödeme süresini tamamladım. Yaşlılık aylığı almak için işyerinde ayrılıp yaş şartını tamamlamayı bekleyeceğim. Bu nedenle işyerinde iş sözleşmesini sona erdirerek ayrılıyorum.

 

1475 sayılı iş Kanunun 14.maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği tarafıma kıdem tazminatımın verilmesini arz ederim.

 

ADRES:                                            

                            Ad Soyadı-İmza

 

3- İşyeri tarafından Kıdem Tazminatı ödemesi yapılmaz ise İŞ MAHKEMESİ'NDE TAZMİNAT TALEPLİ DAVA AÇILMALIDIR!

 

 

15 YIL 3600 PRİM GÜN SAYISINI DOLDURARAK İŞYERİNDEN AYRILMAK İÇİN İHBAR SÜRESİ VAR MI?

 

SGK’dan yaştan emeklilik için gerekli en asgari şartlar olan 15 yıl sigortalılık süresi ve 3 bin 600 gün koşullarını sağlayıp, sadece yaş şartının dolmasını bekleyen işçilerin bu durumlarını SGK’dan belgeleyip, işverene usulünce ibraz ederek bu haklarını kullanmaları yeterlidir. Bu fesih yönteminde İŞÇİ AÇISINDAN BİR İHBAR ÖNELİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNMAMAKTADIR. İhbar süresi tanıma zorunluluğunun bulunmaması da, çalışan açısından önemli bir avantajdır.

15 YIL VE 3600 GÜN GEREKÇESİ SONRADAN BİLDİRİLEBİLİR Mİ?

 

 SGK’dan emeklilik için asgari sigortalılık süresi olan 15 yılı ve asgari gün sayısı olan 3 bin 600 günü doldurduğuna ilişkin gerekli yazıyı almaksızın ve böyle bir gerekçe kullanmaksızın sözleşmeyi fesheden çalışan; dava sırasında "fesih tarihi itibariyle bu şartlara haiz olduğunu ispatlamak şartıyla" Kıdem Tazminatına hak kazanabilir. Güncel içtihatlarına göre Yüksek Mahkeme de menfaat teorisine öncelik tanıyarak yukarıda belirttiğimiz şartlar dahilinde kıdem tazminatına hak kazanmış olduğuna karar vermiş bulunuyor.Yüksek Mahkeme işçinin bu yönde iradesini fesih esnasında açıklamamış olması ve SGK’dan aldığı belgeyi fesihten daha sonra ibraz etmiş olmasının kıdem tazminatına hak kazanma durumunu ortadan kaldırmadığını, bu durumun ancak muaccel olma ve temerrüt olgusunu etkileyeceğini vurguluyor.

 

15 yıl ve 3600 günle tazminat alan işçi daha sonra yeniden çalışabilir mi?

 

İşçinin 15 yıl ve 3600 günle emeklilik hakkını yaş hariç tamamlayarak tazminatlı olarak ayrılmasından sonra,üç gün sonra bile başka işyerinde çalışmaya başlaması halinin “Emeklilik yaşının beklenmesi değil de başka bir işyerinde çalışmak üzere işyerinden ayrıldığına” karine olmayacağı da Yüksek Mahkemenin konuyla ilgili olarak gene 2013 yılında verdiği birkaç kararıyla da diğer bir görüşünü oluşturuyor.

 

Yüksek Mahkeme kıdem tazminatının emeklilik sebebiyle yapılan fesihlerde, işçiye ödenmesi gerektiğinin yasal bir hak olarak işçiye verildiği, yasada işyerinden bu şekilde ayrılan işçinin başka yerde çalışmama koşulu öngörülmediğinden, yasal hakkın kullanılmasının hakkın suiistimal edilmesi olarak değerlendirilemeyeceğinin de altını çiziyor.

 

 

Av.DİJLE Durgunlu

  Durgunlu Hukuk Bürosu

www.durgunluhukuk.com

(0224) 252 30 95 - 252 94 13

 

 

 

İşçinin Emekliliğe Hak Kazanma Sebebiyle İş Akdini Sona Erdirdikten Sonra Başka Firmada İşe Başlayabileceğine İlişkin Yüksek Mahkeme Karar Örneği

 

 

 

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/10954
K. 2013/909
T. 25.01.2013

* EMEKLİLİĞE HAK KAZANMA SEBEBİYLE İŞ AKDİNİ SONA ERDİRDİKTEN SONRA BAŞKA FİRMADA İŞE BAŞLAMA (Hakkın Kötüniyetli Kullanılması Olarak Değerlendirilemeyeceği - Davalının Kanunun Kendisine Verdiği Emeklilik Hakkını Kullandığı)

* BAŞKA ŞİRKETTE İŞE BAŞLAMA (Emekliliğe Hak Kazanma Sebebiyle İş Akdini Sona Erdirdikten Sonra/Hakkın Kötüniyetli Kullanılmadığı - Davacı İşverenin Kıdem Tazminatının İadesi Talebinin Reddi Gerektiği)

* KIDEM TAZMİNATININ İADESİ TALEBİ (Davalı İşçinin Emekliliğe Hak Kazanma Sebebiyle İş Akdini Sona Erdirdikten Sonra Başka Firmada İşe Başlayabileceği - Bu Sebeple Davacı İşverenin Talebinin Reddine Karar Verilmesi Gerektiği)

* ONBEŞ YILLIK SİGORTALILIK VE 3600 GÜN PRİM GÜNÜ ŞARTLARINI SAĞLAMA (Emeklilik Hakkının Amacının İşyerinde Çalışarak Yıpranmış Olan İşçinin Emeklilik İçin Bir Yaşı Beklemesine Gerek Olmadan İş Sözleşmesini Aktif Sonlandırabileceği) 1475/m.14 4857/m.120

ÖZET: Davalı onbeş yıl sigortalılık ve 3600 gün prim günü şartlarını sağladığı için istifa dilekçesi ile kıdem tazminatını alarak işyerinden ayrılmıştır. Davacının işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir firmada çalışması hakkın kötüniyetli kullanılması olarak değerlendirilemez. Davalı kanunun kendisine verdiği emeklilik hakkını kullanmıştır. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkan tanımaktır. Davacının ödenen kıdem tazminatının iadesine ilişkin talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.

DAVA: Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Zencirıkran Güral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalının istifa ederek işten ayrıldığını, onbeş yıl sigorta süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısına ilişkin koşulları karşıladığından kıdem tazminatının ödendiğini, ancak davalının kısa süre sonra kendileri ile aynı işi yapan başka firmada çalışmaya başladığını, hakkın kötüniyetli kullanılması sebebi ile ödenen kıdem tazminatını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, sağlıksız koşul ve ortamda çalıştığını, adil olmayan davranışlar sebebi ile yıprandığını, emekliliğe hak kazanması sebebi ile iş sözleşmesini sona erderdiğini, daha iyi şartlar sunulduğundan yeni firmada işe başladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yaşlılık aylığı almak için işten ayrılan davalının üç gün sonra benzer iş yapan başka firmada işe başlayarak hakkını kötüye kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-İş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.

4447 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Somut olayda hat sorumlusu olarak çalışan davalı 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bendi uyarınca onbeş yıl sigortalılık ve 3600 gün prim günü şartlarını sağladığı için 04.07.2011 tarihli istifa dilekçesi ile kıdem tazminatını alarak işyerinden ayrılmıştır. Davalı 15.07.2011 tarihine kadar çalışmasını sürdürmüş, bu tarihte işyerinden ayrılmış ve üç gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başlamıştır. Davacının işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir firmada çalışması hakkın kötüniyetli kullanılması olarak değerlendirilemez. Davalı kanunun kendisine verdiği emeklilik hakkını kullanmıştır. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkan tanımaktır. Davacının ödenen kıdem tazminatının iadesine ilişkin talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceğine İlişkin Yargıtay Karar Örneği

 

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

E.2006/2716 K. 2006/8549  T. 4.4.2006

• YAŞLILIK AYLIĞI ( 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. Maddesine Göre Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceği )

• YAŞ KOŞULU ( Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceği )

• KIDEM TAZMİNATI ( 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. Maddesine Göre Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Hak Kazanabileceği )

506/m.60/1-A, Geç.81

1475/m.14

ÖZET : "506 Sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının ( A )bendinin ( a )ve ( b )alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır.

DAVA : Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ile bayram, hafta, genel tatil gündelikleri ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.4.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat B. O. ile karşı taraf adına Avukat N. Y. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi açmış olduğu bu davada, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğinden söz ederek bu yönde istekte bulunmuştur. Davalı işveren, davacının başka bir işyerinde çalışmak için istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.

1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, "506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının ( A )bendinin ( a )ve ( b )alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı taktirde 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmaz.

Davacı işçi, 24.1.2003 tarihinde işverene vermiş olduğu yazılı dilekçesinde özel nedenlerle aynı tarihte işyerinden ayrılmak istediğini bildirmiştir. Davalı işveren yetkilisi dilekçe altına, davacının 21.2.2003 tarihinde ayrılabileceğine dair bir açıklama eklemiş ve tarafların bu yönde anlaşmaları üzerine davacı işçi bir süre daha çalışmıştır. Davacı 23.2.2003 tarihine kadar çalışmasını sürdürmüş, bu tarihte işyerinden ayrılmış ve bir gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başlamıştır. Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca feshetmiş değildir. Başka bir işyerinde çalışmaya başladıktan çok sonra Sosyal Sigortalar Kurumuna bu yönde bir yazı almak için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda yasa ile korunan hukuki menfaatin teminine yönelik bir davranış içine girilmemiş ve davacı işçi olayların gelişimine göre başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrılmıştır. Davacı tanıkları da davacının 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğinden söz etmemişlerdir.

Daha sonra davacı işçi, işverence kıdem tazminatı ödemesine esas olmak üzere Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmediğinden bahisle bir dava açmış ve bu davada davacının pirim ödeme süresi ile sigorta pirimi yönünden emeklilik hakkını kazandığını tespit olunmuştur. Aynı kararda davacı işçiye 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiğinin tespitine dair hüküm kurulmuştur. Belirtmek gerekir ki bu dava, işçiye Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmesi ile ilgilidir. Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında bir sonucu içermemektedir.

Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçi, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiği kanıtlayamadığından kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.4.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.